Alanya’yı Keşfet

Alanya
Alanya, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesindeki Antalya iline bağlı bir turizm ilçesidir. İl merkezine uzaklığı 154 kilometredir. Türkiye’nin güney sahillerinde bulunan Alanya, 1.598,51 km²’lik bir alana sahiptir ve TÜİK nüfus verilerine göre 2020’de nüfusu 333.104 kişidir. Alanya ilçesi idari olarak Antalya iline bağlıdır, Alanya Belediyesi ve ilçesi de Antalya Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanına girmiştir. Alanya’ya 45 kilometre mesafede bulunan Alanya Gazipaşa Havalimanı 2012 yılında faaliyete geçmiştir.

Stratejik konumu bakımından Akdeniz’in kıyı kesimlerinde küçük bir yarımada şeklindedir. Kuzeyinde Toros Dağları uzanır. Alanya tarih boyunca, , Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorluklar için Akdeniz’de önemli bir kale vazifesi görmüştür. Selçuklu zamanında, I. Alaeddin Keykubad yönetimi altındaki bölge, jeopolitik bir önem kazanmıştır. Şehrin bugünkü sembollerinden Kızıl Kule, tersane ve Alanya Kalesi bu dönemde yapılmıştır.[2]

Bölgede Akdeniz ikliminin özellikleri görülmektedir. Kışın ılık ve yazın sıcak geçer. Turizm açısından Türkiye’de yüzde dokuzluk bir paya sahipken Yabancıların Türkiye’de mülk alımında ise yüzde otuzluk bir paya sahiptir. Turizm, özellikle 1958’lerden sonra gelişmeye başlayarak, ilçedeki en etkin iş kolu haline gelmiş ve bu durum bölgede nüfus artışını meydana getirmiştir. Sıcak iklimi sayesinde birçok sportif faaliyet ve kültürel etkinliğe elverişlidir. İlçenin belediye başkanlığını 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde göreve seçilen Adem Murat Yücel yapmaktadır.[3]

Köken bilimi
Şehir, tarih boyunca birçok defa farklı isimlerle adlandırılmıştır. Alanya ismi, Latince (Coracesium) veya Yunancaya (Korakesion) Luvi dilinde uç/çıkıntılı şehir anlamına gelen Korakassa kelimesinden geçmiştir.[4] Bizans egemenliği altındayken, Yunanca güzel/hoş dağ anlamındaki Kalonoros veya Kalon Oros adı kullanılmıştır. Selçuklu Hanedanı ise şehrin adını, I. Alaeddin Keykubad’ın isminin farklı bir türevi “Alaaddin’in şehri” anlamına gelen Alâiye’ye (علاعية) çevirmişlerdir. 13 ve 14. yüzyıla gelindiğinde ise İtalyan tüccarlar Candelore veya Cardelloro ismini kullanmışlardır. 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk buraya yaptığı ziyaret ile şehir isminin son halini almıştır. Söylentilere göre, bir hata sonucu telgraftaki Alâiye kelimesi Alanya şeklinde yazılmıştır. 1933 yılında ise Resmi Gazetede Alanya adının kullanılmasıyla bu isim resmilik kazanmıştır.

Tarihçe
Alanya Tersanesi

Alanya Kızıl Kule ve İskele
Alanya, Antik çağlarda korsanlara, Bizans döneminde derebeylerine ev sahipliği yapmış ve nihayet Anadolu Selçukluları döneminde de başkentliğe yükselmiş ender güzellikteki tarihi bir şehirdir.

Alanya antik çağda Pamfilya ile Kilikya arasında yer almıştır. Herodot’a göre bu bölgenin insanları Truva savaşı sonrası Anadolu’ya dağılan insanların soyundan gelir.

Yapılan araştırmalarda (Kadıini Mağarası-1957) ilk yerleşimin günümüzden 20 bin yıl öncesine üst Paleotik Döneme kadar uzandığı anlaşılmıştır.

Tarihte bilinen ilk adı Coracesium’dur. MÖ 4. yüzyılda Persler’in istilası altındadır. Daha sonra korsanların barınağı olmuştur. MÖ 139 yılında Seleukos İmparatorluğu kenti istila etmiştir. Ama bundan sonra bile kent korsanların barınağı olmaktan kurtulamamıştır. MÖ 65 yılında Romalı komutan Magnus Pompeius tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılan şehir, Roma’nın çöküşü ile Bizans döneminde adı da “güzel dağ” anlamında Kalonoros olur.

1204 yılında Haçlı orduları’nın İstanbul’da Latin İmparatorluğu’nu kurması üzerine Anadolu’da bir otorite boşluğu doğmuştur. Bir derebeyi olan Kyr Vart, Kilikya Ermeni Krallığı adına Kalonoros’ta hakimiyeti sağlamıştır.

Kent, 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından ele geçirilmiştir. Sultan Alaaddin Keykubat derebeyi Kyr Vart’ın kızıyla evlenerek kenti yeniletmiş ve kışlık başkent yapmıştır. Kentin adını da Sultan Alaaddin’in şehri anlamına gelen Alâiye olarak koymuştur. Alaaddin Keykubat döneminde şehir en parlak günlerini yaşar. Bugünkü kale, tersane ve hala ayakta duran yapıların birçoğu o dönemdendir.

1300 yılında Anadolu Selçukluları’nın dağılması sonucu şehir Karamanoğlu Beyliği’nin egemenliğine girer. Konya merkezli Karamanoğulları, 1427 yılında şehri 5 bin altın karşılığı Mısır Memluk Sultanlığı’na satar.

Nihayet Anadolu’da birliğin sağlanması ve Osmanlı Beyliği’nin öne çıkması ile Alâiye, 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dahil edilir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Alâiye, önce Kıbrıs Eyaletine bağlanır (1571), ardından Konya Vilayetinin sancağı yapılır (1864), sonra Antalya sancağına (1868) ve nihayet 1871 yılında da Antalya’nın ilçesi yapılır.

1931 yılında Mustafa Kemal Atatürk programında olmamasına rağmen Alaiye’yi ziyaret etmiş, ve bu jeste karşılık da dönemin belediye başkanı Hüseyin Hacıkadiroğlu, Alaiye halkı adına ziyaret sonrası Atatürk’ün seyahat etmekte olduğu gemiye Alaiyelilerin sevgi, saygı ve bağlılıklarını ileten bir telgraf çekmiştir. Ancak o zamanlarda karadan gemiye çekilen telgrafların tamamı Çanakkale üzerinden iletildiğinden, Atatürk’ün eline ulaşan telgrafta Alaiye’nin adı yanlışlıkla Alanya olarak yazılmıştır. Bunu fark eden Atatürk, Sultan Alaaddin’in şehrinin adının Alanya olarak değiştirilmesi talimatını vermiştir.[5] Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile bundan sonra kent Alanya adını almıştır.

Ekonomi
Şehrin ekonomisi tamamen tarım ve turizme dayalıdır. Hizmet sektörü iyi gelişmiştir. Üretilen hizmet ve malların tamamına yakının tüketimi, çevrede bulunan turistik otellerde gerçekleşmektedir.

Turizm

Alanya, ülke turizminde önemli paya sahiptir. 1980’li yıllarda başlayan turizm atılımı sayesinde şehir, bugünkü halini almıştır. İlk başlarda apart otellerin yoğun olduğu ilçede, günümüzde 1.000 kişi kapasiteli tesislerden 3.500 kişi kapasiteli devasa tesislere kadar pek çok çeşit ve türde turistik tesis mevcuttur.

Tarım

Yerli Alanya Muzu
Seracılık ve narenciye üretimi bölgenin sıcak ikliminden dolayı son derece gelişmiş tekniklerle yapılmaktadır. Üretilen ürünlerin bir kısmı sadece Alanya’ya hastır. Bunların başında avokado ve muz gelir. Alanya muzunun boyutları yaklaşık ithal muzuyla aynıdır ve ithal muzdan daha tatlıdır. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2015  verilerine göre üretilen bazı ürünlerin verileri:

  • Yıllık muz üretimi: 28.975 ton
  • Yıllık avakado üretimi: 956 ton
  • Yıllık portakal üretimi: 14.727 ton
  • Yıllık Yeni dünya üretimi: 4.502 ton
  • Yıllık TurunçgillerinToplam üretimi: 35.040 ton
  • Yıllık domates üretimi: 115.657 ton
  • Yıllık hıyar üretimi: 134.400 ton

Eğitim
Alanya İlçesinde bir Devlet ve bir Vakıf olmak üzere iki üniversite bulunmaktadır.

  • Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi 2015 yılında kuruluşmuş devlet üniversitesidir. Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve Rektörlüğe bağlanan Eğitim Fakültesi, İşletme Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ile Tıp Fakültesinden, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı iken bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve Rektörlüğe bağlanan Akseki Meslek Yüksekokulu, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Yüksekokulu ile Gazipaşa Mustafa Rahmi Büyükballı Meslek Yüksekokulundan, Rektörlüğe bağlı olarak yeni kurulan Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ile Fen Bilimleri Enstitüsünden, oluşmaktadır.[7]
  • Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi 2011 yılında Alanya’da kurulmuş bir vakıf üniversitesidir. Alanya’da Cikcilli Belediyesi’nin tahsis ettiği 16 dönümlük arazide temeli atılan Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi, Nimet-Abdurrahman Alaettinoğlu tarafından yaptırılmıştır.[8] Yaptıkları bağışlarla Alanyalıların eğitimine büyük katkılar sağlayan Alaettinoğlu ailesi, bu üniversitenin yanı sıra ilçeye 4 lise ve 3 ilkögretim okulu daha bağışlamıştır.

Coğrafya

Türk Rivierasını gösteren haritada, doğudan batıya mavi çizgi ile vurgulanan yerlerde büyük yerleşim yerleri. Alanya, Antalya, Kemer, Fethiye, Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve Çeşme.

Antalya Körfezi’nde, Anadolu’nun güney sahili boyunca Pamfilya ovasına yerleşmiş, kuzeyinde Toros Dağları ve güneyinde Akdeniz bulunan, Türk Rivierası sınırları dahilinde, kıyı şeridi boyunca 70 kilometrelik alana sahip bir ilçedir.[33] Batıdan doğuya sahil şeridi boyunca Manavgat ilçesi, kuzeybatı kısımlarında dağlık bir araziye sahip Gündoğmuş ilçesi, kuzeyinde Hadim, doğusunda Taşkent ve Sarıveliler, güneydoğusunda ise Gazipaşa ilçeleriyle çevrilidir.[34] Manavagat, Side ve Selge gibi eski şehirlere ev sahipliği yapmaktadır.

İlçedeki Sapadere Kanyonu’ndan bir görünüm

Pamfilya ovası, denizin ve dağların arasında izole edilmiş, tipik Doğu Akdeniz kozalaklı-sklerofil-geniş yapraklı ormanlara sahiptir. Bu ormanlarda Lübnan sediri, yıl boyunca yapraklarını dökmeyen makiler, incir ağaçları ve karaçam yetişmektedir.Antalya’nın doğusu ve Alanya’da dağlar genellikle başkalaşım kayaçlarından meydana gelmektedir. Bu oluşumla birlikte kayaların yüksekten alçağa hareket etmesi sonucu ilçe bölünmüştür. Böylece Mahmutlar, Sugözü ve Yumrudağ bölgeleri oluşmuştur. Benzer bir litojik hareketin şehrin altında da oluştuğu gözlemlenmiştir. Boksit, alüminyum cevheri, ilçenin kuzeyinde sıkça görülür ve mayınlı olabilme ihtimali vardır.

Bölgenin belirgin özelliklerinden birisi de kayalık özelliğe sahip yarımadanın doğu ve batı olarak bölünmüş olmasıdır. Limanı, ilçe merkezi ve Keykubat sahili isimlerini, I. Alaeddin Keykubad’ın buraya yerleşmesi sonucu almışlardır. Damlataş sahili adını, meşhur Damlataş Mağarası’ndan almıştır. Kleopatra sahili ise ilçenin batısındadır. Kleopatra Plajı adı muhtemelen bir efsaneye dayanmaktadır. Efsaneye göre, İmparator Marcus Antonius ve Kleopatra burada balayılarını geçirdikten sonra, İmparator şehri düğün hediyesi olarak Kleopatra’ya vermiştir.[38][39] Atatürk bulvarı şehrin ana caddesidir ve denize paralel uzanır. Caddenin güneyinde birçok turistik bölge bulunur. Kuzeyde ise dağlık alanlar uzanır. Çevre Yolu Caddesi ve diğer büyük caddeler, kuzeyden ilçe merkezini çevrelemektedir.

İklim
Alanya tipik bir Akdeniz iklimine sahiptir. Akdeniz havzası kışın çok fazla yağış getirir, yazları ise kışa oranla daha uzun, sıcak ve yağışsız geçer. Bu durum, turizmde “güneş gülümsüyor” sloganına ilham kaynağı olmuştur. Pek sık olmasa da kıyıya yakın bölgelerde sağanak yağış yıl içinde görülür. Toros Dağları’nın denize yakın olması sise neden olur ve çoğu sabah gökkuşağı oluşur. Sıcak günlerde sıklıkla olmasa da dağların yüksek kesimlerine kar yağmaktadır. Alanya’da deniz suyunun yıllık ortalama sıcaklığı 21,4 °C (71 °F), Ağustos ayında ise 27,9 °C (82 °F)’dir.

Выставка зарубежной недвижимости в Москве